ABD’nin Kanada’ya yönelik yeni tarife önlemleri DTÖ’yü harekete geçirdi. Kanada, ABD’nin Kanada menşeli mallara uyguladığı yüzde 25’e varan gümrük vergisi önlemleriyle ilgili olarak DTÖ ile anlaşmazlık istişaresi talebinde bulundu. Bu talep, 5 Mart tarihinde DTÖ üyelerine iletilmiş ve Kanada’nın, ABD’nin ülkeden ithal ettiği mallara ve enerji kaynaklarına uyguladığı gümrük vergilerinin DTÖ anlaşmalarıyla uyumlu olmadığı iddiasını içeriyor.

ABD Başkanı Donald Trump, 1 Şubat tarihinde Kanada ve Meksika’dan ithal edilen mallara yüzde 25, Çin’den yapılan ithalata ise yüzde 10 oranında ek gümrük vergisi getirilmesine yönelik kararnameyi imzaladı. Kanada’dan ithal edilen enerji kaynaklarına ise yüzde 10 daha düşük bir tarife uygulanırken, bu tarifelerin 4 Şubat’ta yürürlüğe gireceği duyurulmuştu.

Ancak, 3 Şubat tarihinde Trump, Kanada ve Meksika’nın sınır güvenliğini artırmaya yönelik alacakları önlemler karşısında tarifelerin uygulanmasını 1 ay süreyle durdurdu. Ancak bu sürenin dolmasıyla birlikte ABD’nin Kanada ve Meksika’dan ithal edilen mallara yönelik askıya alınan yüzde 25 oranındaki gümrük vergileri yürürlüğe girdi.

ABD’nin Kanada’ya yönelik tarifelerinin uygulanmaya başlaması üzerine Kanada Başbakanı Justin Trudeau, ABD’nin ülkeye karşı bir ticaret savaşı başlattığını belirterek, ABD’nin uyguladığı yüzde 25’lik gümrük vergilerine karşılık Kanada’nın 155 milyar dolar değerindeki ABD mallarına aynı oranda karşılık vereceğini açıkladı.

Bu gelişmelerle birlikte, Kanada ve ABD arasındaki ticaret ilişkileri zorlu bir döneme girmiş durumda. Kanada’nın DTÖ’ye yaptığı şikayetin sonuçları merakla beklenirken, taraflar arasındaki ticaret gerilimi de artmaya devam ediyor. Bu durum, hem Kanada hem de ABD ekonomileri üzerinde etkili olabilir ve uluslararası ticaretin geleceği açısından önemli bir dönemeç olabilir.

ABD’nin Kanada’ya yönelik yeni tarife önlemleri, küresel ticaret alanında dikkat çeken bir gelişme olarak değerlendirilirken, taraflar arasındaki görüşmelerin ve anlaşmazlık sürecinin nasıl sonuçlanacağı ise merak konusu olarak ön plana çıkıyor. Bu süreç, hem ABD hem de Kanada’nın ticaret politikalarını ve uluslararası ilişkilerini şekillendirebilecek önemli bir adım olabilir. Son gelişmelerin ardından, taraflar arasındaki diyaloğun ve işbirliğinin nasıl ilerleyeceği ise yakından takip edilecek konular arasında yer alıyor.