Kadınların Yönetimde Daha Fazla Temsil Edilmesi Önemli

Eşitlik mücadelesi 168 yıl önce başladı ve hala devam ediyor. Kadınlar, iş ve toplumsal yaşamda daha fazla temsil edilmeli. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün verilerine göre, cinsiyet eşitliğinin sağlanması için 200 yıl gerekebilir. Türkiye’de kadınların yöneticilik pozisyonlarında temsil oranı yüzde 20’ye geriliyor, globalde ise yüzde 30. Kadınların istihdam oranları erkeklerin gerisinde kalıyor ve bu farkın kapanması uzun yıllar alabilir.

Kadınlar ve erkekler arasındaki istihdam farkları yavaş yavaş azalsa da, kadınların istihdam oranları erkeklerin çok gerisinde. Çalışma çağındaki kadınların yalnızca yüzde 46,4’ü istihdam edilirken, erkeklerin yüzde 69,5’i iş sahibi. Bu fark Türkiye’de yüzde 31’e yüzde 64’e kadar çıkıyor.

Yönetici pozisyonlarında erkeklerin sayısı kadınların dört katı. Kadınlar, yönetim kurullarında ve işverenlik pozisyonlarında erkeklere göre oldukça az temsil ediliyor. Kadınların terfilerde maruz kaldığı eşitsizlikler, ücret farklılıklarının en büyük nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.

Yönetim Kurullarında Kadın Derneği Başkanı Hande Yaşargil’e göre, kadınların yönetim kurullarında daha fazla temsil edilmesi için kota veya benzeri yöntemler gerekebilir. Ayrıca, yönetim kurullarındaki yönetişimin daha profesyonel olması ve şirketlerin regülatörler aracılığıyla bir vizyon ve plan ortaya koyması gerektiğini belirtiyor.

TÜİK verilerine göre, cinsiyetler arası ücret farkı en yüksek yükseköğretim mezunlarında yüzde 17,4 ile gerçekleşirken, en düşük fark ilkokul ve altı mezunlarında yüzde 13,2. Bu farklar, kadınların terfilerde ve ücretlerde eşitsizlikle karşılaştığını gösteriyor.

Sonuç olarak, kadınların yönetimde daha fazla temsil edilmesi için yapılan çalışmaların devam etmesi gerekiyor. Eşitlik mücadelesi, toplumsal ve iş yaşamında daha fazla adil ve eşit bir ortamın oluşturulması için önemli bir adım. Kadınların güçlenmesi ve temsil oranlarının artması, toplumun genel refahı için kritik bir öneme sahip. Kadınların karşılaştığı engellerin kaldırılması ve eşit fırsatlar sağlanması, herkes için daha adil bir geleceğin temellerini atacaktır.