Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Küresel Ekonomide Bağları Koparmak Hakkında Konuştu
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İsviçre’nin Davos kasabasında gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu’nda (DEF) önemli açıklamalarda bulundu. Von der Leyen, son 25 yılda küresel ticaret hacminin iki katına çıktığını vurgulayarak, bölgesel bloklar içindeki ticaretin artık bölgeler arasındaki ticaretten daha hızlı genişlediğine dikkat çekti. Ayrıca, bir çipin ABD’de tasarlanmasının, Avrupa cihazlarıyla Tayvan’da üretilmesinin, Güneydoğu Asya’da paketlenmesinin ve Çin’de monte edilmesinin yaygın hale geldiği üzerinde durdu.
Küresel Rekabet ve Tehditler
Von der Leyen, küresel rekabetin yoğunlaşmasıyla birlikte yaptırımlar, ihracat kontrolleri ve tarifeler gibi ekonomik ve ulusal güvenliği korumayı amaçlayan araçların daha fazla kullanılacağına işaret ederek, güvenlik, yenilik ve refahı dengelemenin önemini vurguladı. Ayrıca, tedarik zinciri bağımlılıklarının bazen silah olarak kullanılabildiğini ve salgın gibi küresel şokların tedarik zincirlerini kırılgan hale getirebileceğini dile getirdi.
Avrupa’nın Enerji Dönüşümü ve Güvenlik Kaygıları
Von der Leyen, Avrupa’nın son 25 yılda büyümek için küresel ticaretteki artışa ve Rusya’dan ucuz enerjiye güvendiğini ancak bu durumun artık değiştiğini belirtti. Avrupa’nın enerji kaynaklarını çeşitlendirmesi gerektiğini vurgulayan von der Leyen, yenilenebilir kaynaklardan ve nükleer enerjiden üretimin önemine işaret etti. Ayrıca, füzyon, gelişmiş jeotermal ve katı bataryalar gibi temiz enerji teknolojilerine yatırım yapacaklarını kaydetti.
İşbirliği ve Entegrasyonun Önemi
Avrupa Birliği ve ABD’nin küresel ticaretteki önemine değinen von der Leyen, iki ekonominin ne kadar entegre olduğunu vurgulayarak, ülkeler arasındaki ticaretin yarattığı bağı ve işbirliğinin önemine dikkat çekti. Ayrıca, AB’nin ABD ile ortak çıkarlar doğrultusunda yakın görüşeceğini ve müzakereye hazır olduğunu belirtti.
Von der Leyen’in açıklamaları, küresel ekonomideki değişen dinamikleri ve Avrupa’nın karşı karşıya olduğu zorlukları net bir şekilde ortaya koyuyor. Gelecek dönemde, Avrupa’nın inovasyon, üretkenlik ve rekabetçiliği artırmak için nasıl bir yol haritası izleyeceği merak konusu. Küresel ticaretin gittikçe karmaşık hale gelmesi ve tedarik zincirlerinin kırılganlığı, uluslararası ilişkilerde yeni dinamiklere yol açabilir. Bu süreçte, işbirliği ve entegrasyonun önemi daha da artacak gibi görünüyor.
